27 Şubat 2014 Perşembe

Bir doğallık harikası;Bobbi Brown Kaş Farı ;)

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 16:37 2 yorum
Merhaba blog dostlarım.. Yine bir bahtsızlıkla karşı karşıyayım.. Tam size merhaba derken elektrik gitti :) Umarım bilgisayarımın şarjı yazımı tamamlamaya yeter.. Bu yüzden lafı çok uzatmadan konuya gireyim..  Ünlülerin kaş tasarımcısı Esmeray Yıldırım'dan daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. En az onun kadar bu sektörde iş yapan biri var o da Nur Bilen Yavuzer.. Makyaj konusunda en iyilerden biri.. Bugünkü postum onun önerisi olan Bobbi Brown marka kaş farı üzerine. Kaş farı iki renkte olup açık ve koyu tonu mevcuttur. Cilt ve saç renginize uygun olanı seçebiliyorsunuz. Ben kaş konusunda biraz sorunlu olduğum için :) alternatif yöntemlere başvurmak zorunda kalanlardanım. Sizde öyleyseniz mutlaka deneyin derim.

Light 
Dark

Bobbi Brown kaş farı sürdüğünüzde kaş kalemleri gibi belli olmuyor,gayet doğal bir şekilde boşlukları dolduruyor. Ayrıca uçup gitmiyor gayet kalıcı tüm gün rahat olabilirsiniz. Boyutu da çok ideal çantanızda rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Resimde gördüğünüz gibi kendi profesyonel fırçası ve biz bayanların en çok kullandığı eşyalardan biri olan ayna ve cımbız mevcut. Sanırım tek olumsuz yanı çok ince kaşlarda fırçayı kullanmak biraz zor olabilir. Bu sorunu da kendinize uygun bir fırça alarak çözebilirsiniz.

Evet yukarıdaki resimde bir uygulama görüyorsunuz. Gayet hoş ve doğal değil mi? Kaş gerçekten yüz ifadenizi tamamen değiştiren bir olay,bu yüzden özen göstermek gerekiyor. 

Ürünü İstanbul'da Bağdat caddesi'nde ,Nişantaşı cities sırasında,Etiler Akmerkez'de ve Zorlucenter Beymen'de bulunan Bobbi Brown mağazalarında bulabilirsiniz. İnternetten araştırdım ama satışına rastlamadım. Umarım böyle sorunu olanlara bir faydam dokunur. Hoşçakalın..

26 Şubat 2014 Çarşamba

Sports Time :)

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 19:33 0 yorum
Hello everybody! Are you ready to sports? Ehehe ingilizce showum bu kadar daha zorlamayayım rezil olurum :D Arkadaşlar bir bilgilendirme yazısıyla karşınızdayım. Son 1 haftadır düzenli spor yapmaya çalışıyorum.

Resimde gördüğünüz yer Çayeli sahili,akşamları daha önce tanıtımını yaptığım Mp3 playerı takıyorum kulağıma ohh miss gibi havayla 1 saat koşu-yürüyüş yapıp dönüyorum. Ama malum burası Karadeniz ve yağmur kaçınılmaz. Bugün de o yağmurlu günlerden biriydi,spora ara vereyim dedim. Sonra vicdanım sızım sızım sızladı etmaaa,bırahma sporu deyi.. :) Bende evde neler yapabilirim diye bakarken son zamanlarda herkesi incecik yapan Şeyda Coşkun'un önerilerinden biri olan bir videoya rastladım. Videoyu tamamladığınızda 3 km yürümekle aynı kaloriyi yakmış oluyorsunuz. Ben videonun yalancısıyım. Güzel yanı hiçbir alete felan ihtiyaç duymadan rahatlıkla yapabileceğiniz bir spor programı ve gerçekten iyi terliyorsunuz. Bizzat denedim. 
Bağlantı linki yukarıdadır,hadi bakalım 'Çalışsın Kaslar Erisin Yağlar' :D Güzel slogan buldum he itiraf edin... Bir yerlerde reklam slagonu olarak görürseniz bana haber verin! Come on guys! Do not sit! See you later ;) 

Ben Mutluyum Taam Mı :)))

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 17:25 0 yorum
       Yahu bu küsen arkadaş nasıl bir eğlencedir ya :) Yani ilk başta üzülürsünüz felan ama tamamen çıkarmışsanız hayatınızdan ve o hala çıkaramamışsa müthiş bir eğlencedir sizin için.. Düşünsenize aynı ortamda bulunmak zorundasınız ve o sürekli 'ben mıtlıyım tıam mıı mıtlıyım ben ahaha ahaha ' diye döner durur ortalıkta :) Sandalyeyi kaptığı gibi kıçını dönüverir size ve siz o  kıçla başbaşa kalırsınız,ebatından bahsetmek istemiyorum :)lütfen beni zorlamayın :D bide nasıl bir çaresizliktir aman allahımmm eskiden  o 'küçük boylu,çirkin,fesat,kötü kalpli,yalaka'gördüğü bi arkadaşı sırf size nispet olsun diye nasıl mükemmel bi yaratık yapıverir.. O artıkk nasıl afet bi kadına dönüşmüştür gözünde.. Yahu ne yalakalıktır bu ya yalnız kalmamak adında fino köpekliği yapmaya değer mi allah aşkına.. He bide nasıl güzel kalpli görürler kendilerini,'büz çok iyüyüz tıam mı sen kötü kalplüsün o yüzden karşuma iyü kalplüler çıkıyo sen gidiyosun :)' sahi siz vicdanınızı böyle mi rahatlıyorsunuz ya:) Akşam yastığa koyduğunda da başını  aynı vicdan girebiliyorsa devreye sorun yok ..Ya siz olmasanız neye gülerdim bu kadar :)) İyi ki varsın iki yüzlü,nankör iş arkadaşım :)
      Demem o ki arkadaşlar siz de küs olduklarınıza böyle trip atıyorsanız atmayın ya çok komik oluyorr :) Karşı taraf çok eğleniyor.. Size atan varsa da eğer noluuurrrr videoya çekinn beni bu zevkten mahrum bırakmayın :D hadi kaçtım ben öpüldünüz :)

23 Şubat 2014 Pazar

Yüreğimi Al Avcunun İçine...

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 00:36 0 yorum
Gün biter gülüşün kalır bende 
Anılar gibi sürüklenir bulutlar 
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır 
Yarım kalan bir şiir belkide.

Aykırı anlamlar arayıp durma
Güz biter sular köpürürde köpürürde
Kapanmaz gülüşün açtığı yara 
Uçurum olur cellat olur her gece.

Her gece yeni yeniden bir talan başlar 
Acı ses olur ses deli bir yagmur 
Eski bir eylüle gireriz böylece 
Gün biter gülüşün kalır bende.
           
                        Bir toz zerresi düşünün,miniciktir mini minnacık... Ama ya gözünüze gelirse.. Kıvrandırır,yakar,yaşlar döker gözlerinizden.. Aşk böyledir işte en ufağı dediğiniz bile yaş olur gözlerinizde,kimi yağmur gibi yağar kimi donar kalır gözlerde...

21 Şubat 2014 Cuma

Kazığınızı nasıl alırdınız??

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 16:24 0 yorum
Şuan hafif bir müzikle kanepemde oturmuş denizi izliyorum.. Müzikten midir yoksa manzaradan mıdır bilmem ama baya bi duygusala bağladım.. Şöyle bi düşündüm kaç kişi geçip gitti ömrümden.. Ne aşklar ne dostlar.. Kaç kazık yedim ya ben.. Kaç tane,kaç emeğimin karşılığı 'hıh sende kimsin' diyerek kenara itelenmek oldu.. Aşk için çok mücadele eden biri değilimdir de dost deyince neden dağları delecek fedakarlığa bürünürüm.. Hiç anlamadım.. Hiç anlamadım her seçtiğim dost , değemeyecek biri çıkmasına rağmen niye hala devam ettiğimi.. Hiç anlayamayacağımda sanırım.. Ne acıdır bilir misiniz kardeşinden öte yapıp,yüreğinin ta ortasına oturtuğunuz birinin gün gelip gerçek yüzünü görmek.. Şimdi ben hangisine yanayım,emeklerime mi,anılarıma mı,kayıplarıma mı?? Hele bir de o dostun zamanında hiç haz etmediğimiz birine dost olması,seni kenarda bırakıp onunla kahkahalar atması ne acı bilir misiniz? Elbetteki hayat devam ediyor,zamanla acımıyor bile hatta siz ona üzülmeye başlıyorsunuz.. 'Yazık,tükürdüğünü yalamaya değer miydi'diye.. Sonra insanlar çıkıyor karşınıza,yine aynı yöne gidiyorsunuz belli,yeni bir dostluğun başlangıcı bu vaziyetler..  Korkuyorsunuz,ya yine evet yine aynı olacak.. Yine değer vericem,yine emek harcıcam ve sonu yine aynı olacak.. Dokunmayayım diyorsunuz çekiveriyorsunuz kendinizi.. Sahi gerçekten dostu olan var mı ya? ama kalitelisinden,arkanı dönünce arkandan atan değil.. Üzüntüne üzülen değil mutluluğuna,başarına sevinen.. En zoru budur biliyor musunuz? Üzüntüne üzüleni bulmak kolaydır,başarına sevineni bulmak zordur.. Oralarda hala dostluğa önem veren,hala samimi,hala içten ve doğal biri var mı? Yoksa da ki ben tüm ümitlerimi tükettim..Lütfen yapmayın ya,kazık atmayın.. Mutlu edin en kolayı bu değil mi? Öbürü için bir sürü entrika çevirmeniz lazım.. Kolay olanı yapın,mutlu edin.. Hadi sağlıcakla..

19 Şubat 2014 Çarşamba

MOR bir eğlence:)

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 21:56 0 yorum
Merhabalar orda beni okuyan birilerine.. Ne zamandır klavyemle uzak düşmüştük,bugün hem yeni aldığım bir üründen bahsetmek hem de bahtsız bedevinin teki olduğumu sizlerle de paylaşmak istedim. Yahu şu yiyip yiyip kilo almayanlar yok mu kaldırın abi hepsini göz önünden ya.. Bunları zindana kapatıp 7/24 yemek vereceksin başka hiçbir yerde de görmeyeceksin.. Çok mu acımasız oldu,olsun yaaa ala ala... :) Neyse bu ara biraz kilo aldım 2-3 derken baktım gidiyor bir dur demenin zamanı geldiğini düşündüm.. Şimdi okuyunca yürüyüş bandı felan aldığımı zannedeceksiniz:) Yok yahu mp3 player aldım.. Tamam zayıflatmaz ama onsuz da yürünmez bea:) Aldım ama resmen intihar edecektim ya.. Bende bir mor renk sevdalığı var,sonum bu renkten olacak bu süreçte bunu iyi anladım.. Başıma gelmedik kalmadı yahu 60lira olan ürünün saniyeler içinde 90'a mı çıkmadı,ona rağmen alacakken stokta mı kalmadı,Türkiye'nin bir ucundaki mağazadan alacakken mağazanın tadilata girdiğini mi duymadım... Çıldırmamak içten değildi gerçekten... Derken zorlu mücadeleler sonucunda MP3 player'a kavuştum.. Philips'in GoGear Raga modeli ve mor rengi..

Kargodan elime geçmesi bile sorundu ah ah.. Ama azmettim başardım artık benim :)


Mp3 Player alacaklara tavsiyemdir. Siyah,pembe ve mavi renkleri de mevcuttur. 2gb hafızaya sahip,bence tek eksisi radyosuz olmasıdır. Ses kalitesi gayet iyi,küçük ve kullanışlıdır. Bundan sonra benim spor arkadaşım olup beraber hayatı tesbih yapıp sallayacağızz:))) Hoşçakalın dostlar :)

4 Şubat 2014 Salı

İyi geceler blog dostları:)

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 00:15 0 yorum

3 Şubat 2014 Pazartesi

Psikopatlaştırdıklarımdan mısınız?

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 22:56 0 yorum
Bazen salak salak şeyler düşünürüm sizde de olur dimi tek değilimdir bu konuda..Ne bileyim bazen hani göz yakmayan şampuanlar var ya yahu bunun bi formülü var da büyüklere gareziniz mi var.. Hayır sen büyüksün acıya alışıksın mı diyosunuz.. Aslında bunlar hep Amerika'nın oyunu :) Sonra bi şarkı var ya hani Angara'nın bağları da büklüm büklüm yollarıııı hobaaa:) Düşünürken bile coştunuz değil mi? Yahu neye coşuyoruz ki bu şarkıda bildiğin buram buram aşk acısı  kokuyor 'ben sevdim eller aldı da içime acı kaldı" yada " aldın yari elimden de boynumu büke koydun",şahsen ben dinlerken duygulanıyorum yahu.. Bende bi psikopatlık mı var dersiniz? Sonra bide tuvalet mevzusu ilginç gelir bana.. Düşünsenize hatun süslenmiş püslenmiş yanınızda oturuyor,bi ara tuvalete gitmek istedi. Kibarca kalktı,topuğunu takırdata takırdata ilerliyor. Len diyosunuz içinizden ahh hatuna bak.. Sonra o hatun gidiyor tuvalate,kapatıyor kapıyı Allah ne verdiyse aartık.. :) Sesler,kokular birbirini götürüyor.. Derken işi bitiyor,çıkıyor makyajını tazeleyip,parfümünü boca edip yanına oturuyor.. Elini tutuyor o eller var ya...:) Sen ona güzel sözler söylerken o içinden ama ne rahatladım be amma tutmuşum diyor.. Neyse kadınlar da böyle yani erkekler sanmayın tek:) Neyse hepsini sallayın da facebook u öğrenmiş anne,o nasıl bir imtihandır Allah'ım,nasıl bir derttir o.. Milletin yediği yemekten çıktığı kıza her şeyi tek tek takip eder.. Gece sen uyumaya çalışırken bile her paylaşılanı sesli sesli okur.. Tüm akrabaların resimlerine yorum yapar,paylaşır,hele senin paylaştıklarına.. Allahımmm engellesen olmaz engellemesen hiç olmaz.. Sende çözümü tek tek gönderileri engellemek de bulursun. Vicdanın da sızlamaz değil hani.. Sahi bu yazıyı hala okuyorsanız lütfen cevap verin. Siz benim psikopatlaşırdıklarımdan mısınız yoksa zaten psikopat mısınız?

Ben size bir sır vereyim mi:)

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 00:00 0 yorum
Bu arada ben size dün gittiğim bi yerden bahsedeyim @esmerayyıldırım... Kaş için epey yer araştırdım malum İstanbul'a da gelmişken gideyim bakalım napıyormuş bu kadın dedim... Ünlülerin kaş tasarımcısı Esmeray Yıldırım,tv yayınlarına da katılmış işinin ehli yani.. Epey bilgi edindikten sonra ablamı ve eşimi taktım koluma tuttum Etiler'in yolunu.. Yerini bulmak zor olmadı zaten sitenin altında adamın biri Esmeray Hanıma mı geldiniz deyince şok olup birbirimize baktık,yahu nerden anladı adam ya hakketen tipimiz bunlar kaş aldıracak diye bağırıyor muydu yoksa:) Neyse içeri girdik oturmamız için bekleme salonuna alındık,ya kafamız da nasıl büyüttüysek biz oturacak üç kişilik koltuğu olan bi yer çıkıverdi karşımıza.. Zaten bi kişide oturuyordu eşim ayakta kalıverdi öyle..Neyse küçük felan ama telefonlar hiç susmuyor gelen giden derken sıra bize geldi.. Esmeray Hanım içeri çağırdı bizi,biz üçümüz kalktık giderken,salona tek kişi alabileceğini söyledi ama biraz acındırık bakışıyla hepimiz girdik içeri :) Siz hiç daha önce ustura ile kaş aldırdınız mı? Yok şaka felan değil ya bildiğin usturayla aldı kaşlarımı.. Seyrek kaşlarım ama ümit var dedi çok değişecek gürleşecek sabretmen lazım dedi,sonra bakım uyguladı.. Ben hayatım da ilk defa kaş aldırmaya bu kadar para ödedim yahu içime nasıl battı anlatamam,tam 100TL.... Ah ah neyse hatırlamak istemiyorum o anı.. Çok tatlı bi bayan,bakışlarına göre kaş şeklini ayarlıyor,işinde inanılmaz bilgili ve sana saçın cildin içinde bir çok tüyo veriyor.. 100 liralık iş mi yapıyor yok ya yapmıyor ama işte tv,ünlü girince işin içine bide dükkan Etiler'de olunca böyle oluyor.. Neyse kaşıyla ilgili ciddi problem yaşayanlar varsa öneririm,güzel iş çıkarıyor.. Gevezeliğim tuttu yine,hadi ben kaçtım. Görüşürüzz

2 Şubat 2014 Pazar

İstanbul ağzını burnunu dağıtmak istiyorum!

Gönderen Özge BEYAZ zaman: 23:41 0 yorum
Dünya'ya benim gözümden bakın derken... Bugün o gün olabilir aslında... İstanbul'dayım ve bence dünyaya bakmak için en ideal yerdeyim.. Aşığı olduğum kızkulesi,deniz, martılar, buram buram tarih kokan bir şehir.. Ama isyankar da olmuyor değil insan bu şehirde.. Sen tıkış tıkış metrobüsle giderken yada zar zor aldığın taksidini ödeyene kadar nefes alamadığın arabanla  ilerlerken yanından son model bir jeep olanca güzelliğiyle geçiverir.. içine bakarsın senden kaç yaş küçük bir bebe :) Ah be baba parası dersin,bir ben yiyemedim diye isyanlara bağlarsın zaten radyo da sezer ruh halini ve bir ses yükselir kulaklarında İSYANNNNN..... sonra dersin ki nolmuş ya bak o da trafikte nasıl kaldı hahaha salak jeepin varda noldu yani şimdi.. Aynada göz göze gelme kendinle ama böyle konuşurken boş ver...:)Nitekim ben bugün çok gezdim de noldu yani kafam dağılmışa benziyor mu?? Tüm bunların üstüne ben şimdi size önemli olan sağlık felan desem yer misiniz:D Ama önemli olan sağlık yahu gerçekten bide aşk var o da önemli... Ben ruhum eşimi buldum da konuşuyorum burdan böle gevrek gevrek..Küfretmeyin ya bende epey yara almışımdır bu işlerden. Neyse sözün özü evlenin ya evlenin gitsin,evlilik iyidir ha :) Bir sonraki yazıma kadar kendinize haccak bakın. Görüşürüzz
 

Dünya Yalan Söylüyor! Copyright © 2011 Design by Ipietoon Blogger Template | web hosting